Asansörlerde Kumanda Sistemleri

Asansör Kumanda sistemleri genel olarak asansörlerin elektrikli donanımını kontrol eden motor hareket emirlerini düzenleyerek gerekli durumlarda durmayı sağlayan parçalardır. Kumanda sistemlerinin gerekli özellikleri standartlar belirler.

Genel tarihçe

Zaman içinde kumanda sistemleri özellikle hız ve iletişim konusunda büyük gelişmeler göstermiştir. 1980’lerin başına kadar hatta bazı üreticiler için 80’lerin sonuna kadar asansör üreticileri kumandalarında veri iletişimi ve basit ara yüzler için röle kontrollü modüller kullanmışlardır. Günümüzde hala görülebilen bu tip kumandalarda kontrol ve çıkış bilgileri röle kontakları ile gerçekleştirilmekteydi. Oldukça eski bir teknoloji gibi gözükse de bu sistemin de günümüz kumandalarına kıyasla kendine göre avantajları vardı. Örneğin herhangi bir yazılım kullanılmadığı için, yazılım çökmeleri veya elektronik kart hataları gibi bugünkü kumandalarda sık rastlanılan hatalardan korunmuştu. Ayrıca sistem genel anlamda çok uzun ömürlüydü. 50-60 yıl boyunca kullanılabilen, röleler değiştikçe yaşam döngüsüne devam edebilen bir yapıya sahiptiler. Bu sistemlerin en büyük dezavantajı yüksek donanım maliyeti ve yüksek enerji tüketimiydi. Ayrıca çok yer kaplamakta ve uzun süreli bakımlar gerektirmekteydiler. Kat sayıları arttıkça röle sayısı da katlanarak artmakta ve taşıma-kurulum ihtiyaçları yüksek insan gücü gerektirmekte idi.

1980’lerin başında üreticiler mikroişlemci tabanlı kumandalar kullanmaya başladılar. 1990’larla beraber ise bu tip kumandalar eski kumandaların yerini tamamen aldılar. Bu tip kumandalarda kuyu içindeki sensörler, kat çağrı butonları, göstergeler, kuyu bilgi sistemleri ve diğer elektrikli donanımlardan gelen bilgiler elektronik kartlarda işlendikten sonra komutlara dönüştürülmekte, veri iletişimi kartlar ve bağlı donanımlar arasında kablolar ile sağlanmaktaydı. Giriş çıkış bilgileri ise PLC tabanlı kontrol aygıtları ile yönetilmekteydi. Günümüzde de bu sistemler özellikle düşük durak sayısına sahip asansörlerde hala kullanılmaktadır. Özellikle 90’lı yıllarda ve 2000’li yılların başında üretilen bu kumandalarda oldukça fazla sayıda elektronik kart ve kablo terminali görmek mümkündür.

2000’li yılların başından itibaren ise kumandalarda CAN Bus teknolojisi kullanılmaya başlandı. Bu teknoloji 80’li yıllarda ortaya çıkmış olsa da asansör kumandalarında kullanılmaya başlanması zaman almıştır. CAN (Controller Area Network) teknolojisi özellikle otomotiv sektöründe ve birçok diğer sektörde yaygın olarak kullanılmaktadır. CAN Bus genel olarak merkezi bir kontrol ünitesi ve işlemci üzerinden (Master-Slave) bağlı elektronik üniteleri tek bir veri hattından yönlendirmeye imkan verir. Sistemdeki tüm donanım (kat çağrı butonları, göstergeler, sensörler, kuyu bilgi sistemleri) kumanda içindeki anakarta iki adet tel üzerinden bilgi gönderebilir ve bilgi alabilir. Veriler öncelik sırasına göre işlenir ve merkezi işlemcinin bulunduğu anakart tarafından yönlendirilir. Dolayısıyla kablo sayısından tasarruf sağlanır. Kaplanan yer minimuma indirgenir ve maliyet azalır. Ayrıca bu sistem elektromanyetik etkilerden daha az etkilenir ve arıza tespiti de çok daha kolaydır. Bu yüzden günümüzdeki kumandaların hemen hepsi bu iletişim protokolünü kullanırlar.

Temel Standart Gereksinimleri

Genel yeterlilikler olarak asansör kumandaları EN 81-20’ye göre aşağıdaki yeteneklere haiz olmalıdır;

  • Asansörleri en alt ve en üst katlara gönderebilmelidir.
  • Asansörlerin dinamik testleri kuyuya girmeden yapılabilmelidir.
  • Asansör kat çağrıları kumandadan iptal edilebilir olmalıdır.
  • Asansörlerde en az; kabinin hareket yönü, kat kapı açılma bölgeleri ve asansörün hızı doğrudan izlenebilir olmalıdır.

Özellikle asansör testlerinin kuyuya girmeden yapılabilmesi gerekliliği kumandalarda bir test menüsü bulundurma ihtiyacını doğurmuştur. Bu menü, tampon çarpma testi, kabin paraşüt testi, motor frenlerinin tek tek denenmesi, nihai limit şalter testi, patlak boru valfi testi gibi asansör hareket halinde iken yapılması gereken testlerin tamamı için uygun yönlendirmeler içermelidir. Ayrıca bu parametrelere erişim için özel bir cihaz -el terminali- kullanılıyorsa bu cihaz standarda göre “özel alet” statüsünde olduğundan her asansör kurulumunun uygun bir yerinde muhafaza edilmelidir.

Asansör kumandalarının sertifikasyonu bir Tip İnceleme Sertifikası ile sonuçlandırılır.

Kat Çağrı Yöntemlerine Göre Kumanda Tipleri

Konvansiyonel Kumanda

Bu tip kumandalar 1 veya 1’den fazla asansörün yönlendirilmesi için kullanılır. Dışarıdan çağrı verilerek asansörlerin istenilen kata gelmesi sağlanır. Daha sonra kabin içinde istenilen kata kayıt verilir. Grup kumandalarda, çağrı verilen kata en yakın asansör çağrıyı karşılamak için hareket eder.

Grup kumandalar 8 asansöre kadar hizmet verebilmektedir. Sayı daha da artarsa üreticiler özel çözümlere yönelirler.

Kattan Çağrı Atama Sistemi

Bu kumandalarda kat çağrısı sadece dışarıdaki bir tuş takımından tuşlanarak verilebilir. Kumanda, konvansiyonel kumandadan farklı olarak en yakın asansörü değil, tuşlanan kata en hızlı varabilecek asansörü yönlendirir. Genel olarak 10 adede kadar üniteyi desteklerler. Daha fazla asansör olması durumunda üreticilerin özel çözümler sunması beklenir.

Ayrıca iki kumanda türünün birlikte kullanıldığı hibrit çözümler de mevcuttur. Kattan çağrı atama sistemleri yüksek yoğunluklu binalarda tercih edilir. Özellikle ofis binaları bu tip kullanım için uygun olur.

Bununla birlikte her ofis binasında kullanımı uygun olmaz. Trafik analizleri bu kumandaların konvansiyonel kumandalara göre verimli olabilmesi için istisnai durumlar hariç en az 4 asansör kullanılması gerektiğini göstermektedir. Ayrıca kattan çağrı atama sistemi düşük yoğunluklu binalarda ortalama bekleme süresini konvansiyonel kumandalara göre yükseltebilir. Bu yüzden oldukça maliyetli bu tip sistemlerin kullanılmadan önce detaylı bir trafik analizi yaptırmakta fayda vardır.

Genel olarak asansörlerde kullanılan kumandalar pek çok farklı ebat ve elektronik altyapıda olabilmektedir. Standart gereksinimlerini yani temel güvenlik ihtiyaçlarını karşılaması şartıyla üreticiler istedikleri tip aygıt üretebilirler. Bir sistem tercihi yapılmadan önce ihtiyaçların doğru belirlenmesinde fayda vardır. Kullanılacak sistemin ne tip çağrıları desteklediği, arıza menü ara yüzünün ve elektrik bağlantılarının ne kadar ayrıntılı ve dayanıklı olduğu, sistemi müdahalenin ne derece kolay olduğu, kumandada bulunan elektronik kartların temininin ne kadar mümkün olduğu gibi pek çok faktör kumanda seçiminde önemli rol oynayacaktır.